RAHİM AĞZI KANSERİ ( SERVİKS KANSERİ )

10 Mart 2009 Salı

Rahim ağzı kanseri dünyada meme kanserinden sonra İkinci en önemli kadın kanseri olarak tanımlanıyor. Yılda yaklaşık 440 bin kadın bu hastalığa yakalanıyor. Serviks (latince. boyun anlamına gelir), rahmin dar ve silindirik uzantısıdır.

RAHİM AĞZI ( SERVİKS ) NEDİR - NERDE BULUNUR?

Vajinaya ön vajinal duvardan girer ve çoğunlukla vajinayla dik açı yapar.
Genellikle rahim boynu 2-4 cm uzunluğundadır. Serviks vajina boşluğuna dış 05" (ağız) ile açılır ve bu bölgeye de 'Rahim ağzı' denilir.
Rahim boynu (serviks) ve rahim ağzı çok sayıda ve çeşitli Benign (selim) ve Malign (habis) hastalıklarla karşılaşan bir bölgedir.
Bunlardan servikal kanalın doğuştan darlığı, sancılı adet ve kısırlığa kadar neden olabilir.
Servikal polipler, birkaç mm'den 3 cm kadar değişen boyudarda genellikle şikayet vermezler. Bazıları vajinal akıntı ve kanamalara yol açabilir.

Serviks iltihabı ve servisit öyle yaygındır ki aktif ve kronik inflamasyonsuz bir örneği bulmak için çok uzun ve zahmetli arayışlar gerekir.
Serviks yaşam süreçleri esnasında, devamlı travmaya açıktır; doğum ve koitus (Cinsel ilişki) bu örneklerdendir. Serviks iltihabının etkeni genellikle mikrobik ve viral enfeksiyondur. Kronik servistin en sık görülen klinik belirtisi rahim ağzında yara (servikal erezyonu'dur).
Serviksin diğer selim lezyonları da Servical Tüberküloz, Servikal Sifilis, Herpe virüslere bağlı herpetik lezyonlar. Servical myom, Hemangium ve Condylomata Acuminata siğil benzeri oluşumlar.
Rahim ağzının hücre ve doku analizine ve doğrudan fizik muayeneye açık oluşu, kanser tehlikesinin ayrıntılı incelenebilmesine önemli ölçüde olanak sağlamıştır.

BELİRTİLER:
Rahim ağzı kanserinin tanısında ilişki sonrasında lekelenme, menstrül siklus arası kanamalar ve menapoz sonrası kanamalar dahil düzensiz ve sıklık olmayan rahim kanaması, bir rahim ağzı hastalığına işaret edebilir.

Kanın vaginal kanaldan vücut dışına çıkması hastanın bu kanamaları farketmesine yol açar. bizde hastamıza bu tür olaylarda doktoruna başvurmasını öğretmeliyiz.

Bu hastalığın tedavisinde, erken davranmanın yararı tartışılmaz. Bilinen ağrı ve kilo kaybı belirtilerini beklemek hastanın rahim kanserinden kurtulması için artık yararlı olamaz.
Bu son belirtiler ancak ilerlemiş ve genellikle iyileşemez hale gelmiş bir evrede ortaya çıkar.
Hiçbir belirti vermeyen hastalarda muayenede hiçbir belirgin değişikliğin bu hastalığı nasıl teşhis edebiliriz.
Bu durumda Papanicolaou'nun hücre inceleme yönteminin değeri kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Aynı teste PAP testi veya Smear (süzüntü) testi olarakta kullanmaktayız.
Bu yöntem ile gerçekte servika! kanserin mutlak kontrolünü sağlayabilecek nitelikteyiz.
PAP Testin büyük başarısının nedenleri şunlardır:

1- Basit bir klinik test oluşu; örnek almak
doktor için kolaydır ve hastayı rahatsız etmez.
2- Bir tarayıcı önlem olarak, hastalık şikayeti vermeyen kadınlarda da kullanılabilir.
3- Rahim ağzından parça (Biopsi) alınması için bir uyandır.
4- Yüksek tanı yeteneği, tedavinin, iyileşmenin garanti olduğu dönemde uygulanmasını sağlar.

KORUNMA:
Rahim ağzı kanserinden korunmak için seksüel aktif olan veya 18 yaşına gelmiş tüm kadınlar, yılda bir pap testi ve pelvis muayenesinden geçmelidir. Biz kadının ardarda üç veya daha fazla sayıda yıllık incelemeleri normal cevap verdiğinde doktorunun uygun görmesi koşuluyla pap testleri daha seyrek yapılabilir. Bu önerimizin esası, yıllık taramalarda, sürekli biçimde negatif 'smear'i olan kadmların sonradan bir pozitif smear'i oluşturma ihtimalinin düşük olmasıdır.

Rahim ağzı hastalıkların epidemiolojisi İyice araştırılmıştır. Bu konuya ilişkin bazı çalışmalara göre alt sosyoekonomik statüdeki kadınlarda, ilk ilişkiye erken yaşlarda girenler, hayat kadınları da, çok partnerle ilişkiye giren kadınlarda ve herhalde herpesvirüs tip2 veya insan papillamavirüsü (HPV) ile enfeksiyona maruz kalan kadınlarda bu hastalığa daha sık rastlanmaktadır.

80'den fazla türü olan HPV'nin kansere neden olan dokuz türü saptanmıştır. Özellikle rahim ağzı kanserlerinin erken dönemde anlaşılması açısından büyük önem taşıyan teste genital bölgeden alınan örneklerde son zamanlarda virüslerin DNA'sı araştırılıyor.

1907'lerden beri bilinen HPV virüs grubunun tanısı için ne yurtdışında ne de ülkemizde şimdiye kadar olanak vardı.
Daha çok bu virüslerin yol açtığı bir lakım deformasyonlara hücre şekil değişikliklerine mikroskop altında bakarak (PAP) SMEAR testiyle tanı konurdu.
Son yıllarda yeni teknoloji geliştirildi Moleküler biyoloji yöntemleriyle virüslerin genetik yapısını DNA'ya bakarak saptamak mümkün oldu.

TEDAVİ:
Rahim ağzı kanserinin tedavisi genellikle cerrahi yöntemdir. Radyoterapide tercih edilir çünkü MORBİDİTE (Hasta olmak - hastanede yatma) daha düşüktür. normal dokuların korunması daha fazladır.

Erken rahim ağzı kanser vakalannda PROGNOZ (Seyir) çok iyidir. %100 iyileşme beklenebilir.
İlerlemiş vakalarda. PROGNOZ bu kadar umut verici değildir.
Rahim ağzı kanserlerinin ASEMPTOMATİK (Belirti vermeyen) fazla olabilmelerine rağmen bugünün olanaklarıyla saptanmaları mümkündür ve bu tekniklerin yaygın kullanımı sayesinde son 30 yılda rahim ağzı kanser insidansı belirgin biçimde düşmüştür.
Rahim kanserinin bu gelişim kavramı, çoğu jinekoloğun yakın gelecekte bu hastalıkların tamamen kontrol altına alınabileceğine inanmalarına yol açmıştır.
Bugünkü DİAGNOSTİK ve TERAPOTİK tekniklerle rahim kanserinden ölümün tamamen ortadan kaldırılması beklenebilir.

0 yorum: